Beynimi
çevreleyen, bir beyin daha vardı sanki. Sadece o konuşuyor, sadece o karar
veriyordu. İçtekinin gerçek beynim olma olasılığı kafamda olsa dahi, hiçbir
şeyi değiştiremezdim. Umursamazdı dışarıdaki onu, tüm kararları kendi verirdi.
Bir başka güç tarafından bastırılmış, yontulmuştu sanki kafam. Hayatta sürekli
seçimler yapmam lazımdı oysaki. Kaldıramıyordum bunu. Kendi isteklerimi
seçemeyeceksem, ne önemi vardı ki yaşamamın? Esir alınmış gibiydi hayatım,
tıpkı bir kukla gibi, oradan oraya gitmek zorundaydım. Oynuyorduk hayatı
sadece, geri dönüp izleyemeyeceğimiz kadar hızlı bir filmdi hayat.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder