6 Ekim 2016 Perşembe

Aslında Hepimiz Robotuz

İnsanlar birbirlerine duygusal anlamdaki çöküşlerini hiçbir zaman anlatma eğilimi göstermezler. Tabi ki bu gerçek anlamda bir çöküş ise. Bunun nedeni karşıdaki insanla oluşacak olan yeni bir duygusal bağlılığın korkusudur. Bu oluşan bağdan sonra karşısındaki insanın daha önceki insanın yaptığı gibi onu terkedip gideceğini düşünme korkusudur. Bu çöküşler tam anlamıyla bu gidişatta birkaç kez tekrarlandığında insan artık duygularından arınıp mekanik bir vaziyetin içine girmiş oluyorlar. Hatta bundan ziyade kendileri duygularından arınmış, duygusuzlaşmış bir mekanik oluveriyorlar. Bu saatten sonra ne sevebilme yeteneklerini ne de başka bir insana güvenebilme yeteneklerini kullanmaktan mahrum kalıyorlar. Artık oynadıkları rolün farkına vardıkları ve yeni bir role girmek sıkıcı ve itici geldiği için arka plana atılmış bir filmin oyuncusu gibi kendi hayatlarını sessiz ve sakin bir şekilde, geriden ve filmden çıkmış bir oyuncu olarak izlemeye devam ediyorlar. Bu henüz onların kendilerini kaybetmelerinin başlangıcıdır. Fakat bunun farkında olmadıkları için bir şey yapma eğilimi göstermezler; bu süreyi geçtikten sonra yapabilecekleri hiçbir şey olmayacağının farkındasızlığıyla. Bu bahsettiğim şey hayatın tüm alanlarına farklı biçimlerde hakim olduğundan, insan artık kendi kişiliğinin unutkanlığıyla baş başa kalmaktan kendini alıkoyamıyor. Artık kendini tanımaz bir biçime giren insan, kendini bir çok biçemde görmeye başlıyor ama bir an geldiğinde aslında o biçemlerin hiçbirinin kendi olmadığını anladığında; kendini, kendini bulamayacak bir boşluğun ortasında buluveriyor. Sürekli ve her ortamda farklılık gösteren kişiliğinin içinde kaybolmaya mahkum ediliyor. Bunu ne kabul edebiliyor ne de inkar edebiliyor; işte en zor durumda bu olsa gerek... Kabul etse bu toplumda kendini, "Ben bir deliyim." diye bağırmaktan daha kötü bir duruma gireceğinin farkında olacaktır; kabul etmese, "Bana ne oluyor, aslında ben kimim?" sorusuyla karşı karşıya kalacaktır. Sizce hangisi daha zordur? Bence ilk cevabı vermek yaşadığımız bu toplumda daha mantıklı bir hareketmiş gibi gözüküyor. Çünkü Sokrates'in bile ikinci soruyu cevaplayamadığını bildiğimiz bir dünyada ikinci cevabı vermek, diğer insanların zaten sizi deli kategorisine koymaya yeteceğinin kanıtıdır diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder