İhanet ne denli bir olgudur bilemiyorum ama kaybolmuşluk
hissinin bastırılmasına yaradığını çok iyi biliyorum. Köpek gibi sadıkken,
neden ihanet edesin ki yoksa? Sadece verdiklerini geri alamayınca ihanet ediyor
insan. Ettikten sonra öğreniyorsun zaten verdiklerinin nereye gittiğini.
Aslında ihanet etmeden önce de biliyorsundur bunu ama bunu yapmadan açığa
kavuşturamayacağın bir şey bu. Birden bire zaten ihanete uğrayanın sen olduğunu
anlıyorsun. Öğrenmek seni iyi yapmıyor, aksine kötüleştiriyor, değiştiriyor.
Kendini tanımışken bir daha unutturuyor sana. Yıllardır yapıp başardığın
görevin ödülünü elinden alıyor. Toparlanmak güçleşiyor o yıllarda, yapmadığın
şeyler yapıyorsun. Senin sen olduğun dönemlerde yapmayacağın şeyler. Sonra yeni
bir sen doğuyor içinden, eskisini unutmamış ama bir o kadar gelişmiş hali. Seni
yıkacak yeni birini bulana kadar devam ediyor bu. Sonu olan bir şey değil
zaten, gittiği yere kadar götürüyor insanı. İnsan her şeyin karışımı çünkü.
Öğrendiğim bir şey varsa o da, ‘’İnsandan ne beklemiyorsan, ilk başta onu
beklemek olduğu.’’ oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder